SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

BUYU’ ve İCARE BAHSİ

<< 3472 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ دَاوُدَ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِي عُثْمَانُ بْنُ الْحَكَمِ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ أَنَّهُ قَالَ لَا جَائِحَةَ فِيمَا أُصِيبَ دُونَ ثُلُثِ رَأْسِ الْمَالِ قَالَ يَحْيَى وَذَلِكَ فِي سُنَّةِ الْمُسْلِمِينَ

 

Yahya b. Saîd şöyle demiştir:

 

Re'sü'l-mal (sermaye)'in üçte birinden daha azına arız olan âfette câiha yoktur. Bu, müslümanların âdetinde böyledir.

 

 

İzah:

Önceki haberde adı geçen Atâ, Atâ b. Ebî Rebâh'tır.Cevaın, cama kelimesinin çoğuludur.

 

Bu iki haberde iki âlimin câiha kelimesinin ifade ettiği mana ile ilgili görüşleri yer almaktadır. Birinci haberde Atâ b. Ebî Rebâh; soğuk, yağmur, çekirge baskını, yangın ve rüzgâr gibi her türlü tabiî âfetlerin meydana ge­tirdiği zararların câiha olduğunu söylemektedir.

 

İkinci haberde ise Yahya b. Saîd; müslümanların âdetine göre; serma­yenin üçte birinden daha az olan telefn câiha sayılmadığını söyler.

 

Neylü'l-Evtâr'da şöyle denilmektedir: "Soğuk, kuraklık ve kıtlığın câiha olduğunda ihtilâf yoktur. Aynı şekilde tüm semavi âfetler câihadır. İn­sanların yaptıkları zararların câiha sayılıp sayılamayacağı ise ihtilaflıdır. Hır­sızlık buna örnektir..."

 

Bundan önceki hadislerde câiha ile ilgili hükümler geçmişti. Oraya mü­racaat edilebilir.